Fakültemiz Hemşirelik Bölümü, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hatice KAHYAOĞLU SÜT, Fakültemiz Toplantı Salonu’nda Kadınlarda “İdrar Kaçırma, Önlenmesi ve Korunma” isimli bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda kadınlarda idrar kaçırma prevelansı, risk faktörleri, sosyal ve ekonomik yönleri, önlemesi ve korunma için neler yapılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Hatice KAHYAOĞLU SÜT, kadın sağlığına yönelik klinik uygulama alanlarında idrar kaçırmanın önlenmesi ve korunma için farkındalık kazandırma eğitimlerinin devam ettiğini söyledi. Özellikle farkındalık konusunda 1. basamak sağlık hizmeti ve halk sağlığı birimlerinde çalışan sağlık profesyonellerine büyük görev düştüğünü belirtti.
İdrar kaçırma her türlü kontrol edilemeyen ve istenmeyen idrar tutamama durumu olup, karın içi ve üreme organlarına destek olan pelvik taban yapı fonksiyonlarında bozulma sonucu ortaya çıkmaktadır. Farklı ülkelerde yapılan popülasyon çalışmalarında, herhangi bir idrar kaçırma tipi için prevalansın % 25–45 aralığında olduğu bildirilmiştir. Prevalans yaş arttıkça artmakta, 70 yaş ve üzeri kadınların %40'ından fazlasında idrar kaçırma görülmektedir. Kadının yaşı ile idrar kaçırma arasında güçlü bir ilişki olmasından dolayı, gelecekte ortalama yaşam süresinde artış olacağı beklentisi ile kadınlarda idrar kaçırma prevalansının artacağı düşünülmektedir. İdrar kaçırma aynı zamanda sağlık hizmeti harcamaları için de önemli bir ekonomik paya sahiptir. Örneğin; İsveç’te idrar kaçırmaya bağlı sağlık harcamaları yıllık maliyetinin, toplam sağlık bütçesinin % 2'sini oluşturduğu bildirilmiştir. İdrar kaçırma, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen, tıbbi olduğu kadar sosyal bir problemdir. Kadına sıkıntı veren, yetersizlik duygusu hissettiren bir durumdur ve depresyona kadar varabilen psikolojik sorunlara neden olmaktadır. Kadınlar idrar kaçırmayı, yaşlanma sürecinin bir parçası veya yada çocuk doğurmanın tedavi edilemez ve çaresiz bir sonucu olarak görmekte ve tedavi arayışına girmemektedir. İdrar kaçırmada risk faktörleri; ileri yaş, fazla kilo ve obezite, menopoz (östrojen yokluğu), vajinal doğum travması, gebelik ve doğum sayısının fazla olması, doğum sonu erken dönemde (ilk 6-8 hafta) ağır ve aktif çalışma temposuna dönüş, kronik kabızlık, sigara kullanımı, kafein tüketimi, genetik farklılıklar, tekrarlayan dirençli üriner enfeksiyonlardır. İdrar kaçırmadan korunma için risk faktörlerinin bilinmesi ve bu faktörlerden uzak durulması önemlidir. Sağlık profesyonellerinin idrar kaçırma açısından risk grubundaki kadınları belirleyip hayat tarzı değişiklikleri ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları hakkında bilgilendirme eğitimleri düzenleyerek farkındalığı artırmaları önemlidir.
İdrar kaçırmanın önlenmesi ve korunmak için; vücut kitle indeksine uygun kiloya sahip olup, fazla kilo almamaya dikkat edilmelidir. Sigara içilmemeli ya da kullanılıyorsa bırakılmalıdır. Kronik kabızlık idrar kaçırma için potansiyel risk faktörüdür. Kabızlığın giderilmesi için; diyete lifli gıdalar eklenmeli, sıvı alımı artırılmalı, düzenli egzersiz, rutin bir dışkılama programı oluşturmalı ve şiddetli durumlarda laksatif kullanılmalıdır. Günlük sıvı alımı 1,5-2 litre arasında olmalıdır. Yaz aylarında terleme ile sıvı kaybı olduğu için özellikle 2-2,5 litre sıvı tüketilmelidir. Günlük sıvı alımı çok aşırı miktarlarda değil ise azaltımı kesinlikle önerilmez. Sıvı alımı olarak öncelikle su tercih edilmelidir. İdrar kaçırmayı arttırdığı düşünülen içecek ve yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Acı-baharatlı yiyecekler, asitli içecekler, meyve suları, alkol, limon ve ağır kokulu peynirler gibi bazı gıda maddeleri mesane tahrişine neden olmaktadır. Günlük kafein tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Kafein diüretik etkili olup mesane kasını uyararak, idrara çıkma hissini artırmakta ve idrar kaçırmayı tetiklemektedir. 2 gram çözünebilir kahve+200 ml suda hazırlanan kahve maksimum 108 mg, bir fincan Türk kahvesi yaklaşık 60 mg, bir bardak çay ortalama 50 mg kafein içermektedir. Pek çok çalışmada, yetişkinler için tüketilebilecek kafein miktarının günde 300 mg (yaklaşık 3-4 fincan çözünebilir kahve ya da 5-6 büyük bardak çay) olduğu belirtilmiştir.
Ek Resimler
Bu içerik 15.11.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 688 kez okundu.