TOPLUMSAL BİR SAĞLIK SORUNU OLAN DURUŞ BOZUKLUĞU KONUSUNDA BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

     Fakültemiz, toplum sağlığını ilgilendiren önemli konularda farkındalık yaratmak ve bilinçli bir kitle oluşumuna katkı sağlamak adına düzenlediği bilgilendirme toplantılarına devam ediyor. Toplum genelinde yaygın görülen hastalıklar ve rahatsızlıklar konusunda kamuoyunu aydınlatmak ve bilgilendirmek amacıyla, bünyesindeki sağlık bilimleri alanındaki bölümlerle devamlı basın ve bilgilendirme toplantılarına imza atan Fakültemizde, günümüzün en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biri olan “Duruş Bozukluğu” konusu ele alındı. Ciddi bir toplum sağlığı sorunu olan duruş bozukluğu konusuna dikkat çekmek için Fakültemiz Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer tarafından bir basın toplantısı düzenlendi. Fakültemizde, çağın en büyük sorunlarından biri olan duruş bozukluğu ile ilgili farkındalığı artırmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla düzenlenen toplantıda, Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, “Duruşunu Değiştir, Hayatını Değiştir” sloganıyla, duruş bozukluğu konusunda önemli bilgiler paylaştı.
     Yanlış ve hatalı postür (duruş) bireylerin beden sağlığı konusunda olduğu kadar ruh sağlığı açısından da önemli olduğuna dikkat çeken Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, doğru duruşun sağlanmasında bireysel farkındalığın ve eğitimin önemli olduğunu belirtti. Doğru duruşun, vücutta birçok sistemin sağlıklı çalışmasında önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, yanlış duruştan kaynaklı olarak vücudumuzda çeşitli kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının meydana gelebileceğini ifade etti.
     Duruş bozuklukları konusunda daha dikkatli davranarak genel sağlığın da korunabileceğini belirten Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer duruş bozuklukları ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Uzun saatlerini bilgisayar başında geçiren çalışanlardan yemek ve temizlik yapan ev hanımlarına, ağır işlerde çalışan bireylerden öğrencilere kadar herkesi ilgilendiren konularda önemli açıklamalarda bulunan Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer duruşun insan bedeni ve ruhu üzerine etkileri, doğru duruş pozisyonu, doğru duruş ile ilgili eğitim ve değerlendirmelerin hangi yaştan itibaren yapılması gerektiği ve doğru duruşu sağlamaya yönelik yapılabilecek egzersizler gibi pek çok soruya açıklık getirdi.
     Postürü (duruş) ayakta dururken, otururken ve günlük yaşamda hareket ederken vücudu yer çekimine karşı tuttuğumuz pozisyon olarak tanımlayan Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer iyi duruşun, minimum çaba ile maksimum yeterliliği sağlayan duruş olduğunu ifade etti. Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer “Halk dilinde dik ya da sağlıklı duruş olarak tabir edilen düzgün duruşun kasların en ekonomik olarak çalıştığı durum olduğu belirtilmektedir. İyi postür, her bir vücut segmentinin ağırlık merkezinin yukarıdan aşağıya vertikal (dikey) olarak konumlanmasıdır. İyi duruş minimum çaba ile maksimum yeterliliği sağlayan duruştur.” ifadelerini kullandı.
     Duruşumuz, ruh sağlığımız üzerinde önemli etkiye sahiptir.
     Duruşun hem beden sağlığı hem de ruh sağlığı ile yakından ilgili olduğunu belirten Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, “Mutsuz ve depresif bir ruh halinde olduğumuz zaman omuzlar düşük, baş aşağıda, gözler yere doğru bakar pozisyonda dururuz. Mutlu olduğumuzda ve özgüvenimiz yerinde olduğunda duruşumuz hemen değişir ve omuzlar geride, baş dik, gözler ileri bakar pozisyonda dururuz. Beyin bir süre sonra bu duruş şekillerine göre vücutta kimyasal değişiklikler meydana getirmeye başlar.” dedi.
 
     Doğru duruş, vücutta birçok sistemin sağlıklı çalışmasına etki eder.
     Yapılan çalışmalarda düzgün duruşun kanda TSH düzeyine etki ettiği, beyin aktivitesini arttırdığı ve bu sebeple de kişinin ruh halini olumlu etkilediğini söyleyen Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, “Düzgün duruşun, vücutta birçok sistem üzerinde etkisi bulunmaktadır. Bu konuyla ilgili yapılan farklı bir çalışmada da postürün (duruş) oral-motor fonksiyonları etkilediği belirtilmektedir. Yutmak, konuşmak ve hatta salya kontrolünde de postürün (duruş) rolü bulunmaktadır. Yanlış duruşun göğüs kafesimizin hareketliliğini bozduğu, kalp ve akciğerlerimizin çalışma alanını daralttığı ve nefes akışını bozduğu yapılan çalışmalarda ifade edilmektedir. Düzgün bir duruş yoksa, derin ve kaliteli bir nefes alıp verme de mümkün değildir. Dengeli kaslar ve düzgün bir vücut duruşu, vücudun enerji seviyesini de arttırmaktadır. Normal koşullarda dengeli duruş çok az enerji gerektirir. Postür (duruş) bozukluğunda bu durum kendini fazla enerji harcanması, metabolitlerin birikmesi ve ağrı olarak gösterir. Postüral (duruş) bozuklukların sonucunda dolaşım, solunum, kan basıncı, uyku problemi, yorgunluk, solunum kapasitesinde azalma, denge sorunu, düşme ve psikososyal problemler gibi farklı durumlar açığa çıkabilir.” şeklinde konuştu.
   Yanlış-hatalı duruş kaynaklı, vücudumuzda çeşitli kas iskelet sistemi rahatsızlıkları meydana gelebilmektedir.
     Doğru duruşun, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olması gerektiğini ifade eden Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, “Hatalı duruş, vücut ağırlık merkezinin destek yapılardaki yer değiştirmesi ile ortaya çıkan normalden sapma durumudur. Bu durum, anatomik yapılara olan yük dağılımını bozar ve zamanla yapısal değişikliklere neden olur. Bu yapısal değişiklikler sonucunda farklı kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları meydana gelebilmektedir. Bedenimiz ve vücut anatomimiz hareket etmek ve ayakta durmak üzerine dizayn edilmiştir. Anatomik yapı incelendiğinde, kas ve eklem gruplarının ve sinir sisteminin bir kası çalıştırma fonksiyonunun hep ayakta durma pozisyonunda maksimum verim verdiğini görmekteyiz. Hareket etmek üzere programlanmış olan insanoğlunun uzun süreler statik ve sabit pozisyonlarda kalması sağlık problemlerine neden olmakta ve yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Günümüzde çevresel, teknolojik sebepler dolayısıyla hareketsiz kalınan zaman dilimi artmaktadır. Statik duruş dediğimiz duruş şeklinde vücudumuzun segmentlerinin doğru ve destekli yerleşimine dikkat etmeliyiz. Bu sebeple doğru duruş yaşamımızın değişmez bir parçası olmalıdır.” dedi.
     Doğru duruş ile ilgili eğitim ve değerlendirmeler hangi yaştan itibaren yapılmalıdır?
     Duruş bozukluğu ya da hatalı postürün çocukluk çağlarından itibaren başlamakta ve bu konuda erken yaşlardan itibaren önlem alınması gerektiğini söyleyen Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, “Duruş bozuklukları, bazı kas-iskelet ve sinir sistemi hastalıklarına bağlı olabildiği gibi, genelde çocuklukta başlayan yanlış duruş alışkanlığına, ileri yaşlarda ergonomik olmayan ortamlarda çalışmaya bağlı olarak da gözlenebiliyor. Bu sebeple duruş bozukluklarında öncelikle altta yatan nedenin tespit edilmesi gerekiyor. Erken yaştan itibaren doğru duruşun öğretilmesinin ve eğitiminin kreşlerde başlanması gerekmektedir. Ergenlik döneminde de hızlı büyüme ve gelişime bağlı olarak ortaya çıkabilecek duruş bozukluklarının önlenmesi, ortaya çıkan duruş bozukluklarının ise tedavi edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak yapılan spor düzgün duruşu destekleyen kasların hem güçlü hem de esnek olmasını sağlamaktadır. Bu nedenle çocuklara küçük yaşta spor alışkanlıklarının kazandırılması gerekmektedir.” açıklamasını yaptı.
     Doğru duruşu sağlamaya yönelik olarak postür ve solunum egzersizleri uygulanmalıdır.
     İnsan vücudunda tüm sistemlerde yaşlanma sürecinde birtakım değişiklikler görüldüğünü, bu sebeple ileri yaşlarda da düzgün postürü (duruş) sağlamaya ve korumaya yönelik egzersiz programlarının önem teşkil ettiğinin altını çizen Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, “Yanlış ya da hatalı duruş, birçok kas iskelet sistemi rahatsızlığına sebep olmaktadır. Kas iskelet sistemi rahatsızlıkları sosyoekonomik yönü büyük olan hastalıklardır. Bu nedenle hem sporla hem de postüre (duruş) özel egzersizlerle omurgayı destekleyen kasların yanında üst ve alt ekstremite dediğimiz kol ve bacak kaslarının da güçlü ve esnek tutulması gerekmektedir. Bununla birlikte solunum egzersizleri de mutlaka programda yer almalıdır.” ifadelerine yer verdi.
     Doğru duruş ile ilgili bireylere birtakım tavsiye ve önerilerde bulunan ve Fakültemiz Fizyoterapi Bölümü ve Aktif Yaşlanma Merkezi’ne davet eden Öğr. Gör. Dr. Berna Kuzuoğlu Tunçer, “Postür (duruş) egzersizlerini özellikle sabit pozisyonda baş öne eğik olacak şekilde çalışan herkes; örneğin bilgisayarı yoğun kullanan ofis çalışanları, uzun süre araç kullananlar, yemek ve temizlik yapan ev hanımları, uzun süreli sabit pozisyonda ve eklemlerini zorlayıcı pozisyonlarda kullanan meslek grupları ve öğrenciler mutlaka yapmalılar. Doğru duruş konusunda toplumsal farkındalık arttırılmalı, risk faktörü olan bireyler duruş bozukluğu açısından yakından takip edilmeli ve doğru vücut biyomekanikleri konusunda bireyler eğitilerek egzersiz programlarına dâhil edilmelidir. Bu konuda Fakültemiz Fizyoterapi Bölümü ve Aktif Yaşlanma Merkezi bünyesinde doğru duruş için ücretsiz değerlendirme ve danışmanlık hizmeti sunmakta.” dedi.
 
Ek Resimler
Bu içerik 29.11.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 1706 kez okundu.